AHMET NAZİF ZORLU "Tül perde işinde dünyanın, ev tekstilinde ise Avrupa'nın en büyük üreticisi konumuna geldi."

Yazar: murat güneş Tarih: 10:44 Kategori: Yorum:


 
AHMET NAZİF ZORLU

Miras değil, zorlu bir mücadeleyle başardı

Tül perde işinde dünyanın, ev tekstilinde ise Avrupa'nın en büyük üreticisi konumuna geldi. Küçük bir atölyede başlayan "zorlu" bir dönemin sonunda,  50’yi aşkın şirketle 108 farklı ülkeye "made in Zorlu" etiketini taşımış oldu.

Ahmet Nazif Zorlu, üniversite mezunu değil, hayat okulu mezunu. İyi bir eğitim alamamış olmasına rağmen iş hayatının zorlu şartlarına yenilmedi ve iyi eğitim almış rakipleriyle arasındaki farkı kapatabilmek için azimle çalıştı. İş hayatına erken girmenin, ona erken tecrübe avantajı kazandırdığım sürekli vurguluyor.

Başarı mottosu şuydu: "Gezen tavşan yatan aslandan kısmetlidir"

O; bugünlerin planım yıllar öncesinden yapıp, "Bir gün dünya şirketi olacağız," dediğinde, gerçekçi düşünmeye davet edilmişti. Oysa şimdi yapılan araştırmalara göre, bugün KOBİ'lerin iş hayatında kendilerine en fazla örnek aldıkları başarı hikâyesinin sahibi o.

Onun temel ilkesi "hızlı karar ver ve verdiğin kararı hemen yarın uygula" idi. Hızlı karar almak ve stratejik düşünmek Zorlu'nun en büyük sırrı. Tüm kurumunda "Gezen tavşan yatan aslandan kısmetlidir" atasözü ezbere bilinir. Çünkü Zorlu, bu sözü defalarca tekrarlayarak tüm çalışanlarının beynine kazır.

Şimdi gelelim, Zorlunun diğer başarı sırlarına...

Ahmet Nazif Zorlu'dan başarıya götüren sözler

             Başarınızda belirleyici olan risk alma stratejinizdir Risk almadan bir şey yapamazsınız.

             Başarıda, teori % 20, pratik %80 rol oynuyor. O nedenle siz gençlere en büyük öğüdüm, stajınızı o kuruma gönül vererek, işe yoğunlaşarak yapmanız. Fabrikalar, şirketler birer hayat okulu. Elinize geçen fırsatları iyi değerlendirmeli ve iş başında öğrenebildiğini kadar çok şey öğrenmeli ve talepkâr olmalısınız.

             Teori, deneyimle birleştiğinde ancak kullanılabilir bilgiye dönüşür ve size fayda sağlar.

             Fedakârlık yapmadan başarılı olunmaz.

             Başarı, yarınları planlayanların, olayları değil hedefleri; konuşanların olacaktır.

             Hızlı olacaksın, çünkü yavaş olan geri kalır. Yavaş kalırsan geri kalırsın.

             'Yapayım mı, yapmayayım mı, ben bir düşüneyim' dersen geç kalırsın, hiçbir şey yapamazsın. Hızlı davranacaksın ama kamikaze gibi de girmeyeceksin. Araştırmacı olacaksın. Hayal kurarken bile geleceğe bakacaksın. Trendleri izleyip fizibilite çalışması yapacaksın. Yoksa hiçbir ön çalışma yapmadan 'ben girdim' diye bir işe girmek yanlış.

 

                İnsanlarımızı, kayıt dışına ve bedavacılığa değil çalışmaya alıştıralım. Cinliklerle, kestirmecilikle bir yere varamayız.

                Vücudum, aküm, zekâm elverdikçe çalışacağım.

                İnsan vücudu bir makinedir. Planlayacaksın. Vücudun dinlenme, yeme, eğlenme saatini ayarlamazsanız bu makine yorulur.

               Çıraklığını yapmadığınız bir işin patronluğunu yapamazsınız!

               Dürüst olup cesaretli kararlar verdikten sonra, başarı peşinden gelir insanın.

              Bir kavgaya giriyorsan sonuna kadar mücadele edeceksin. İki tokat atıp kaçmak insanlığa yakışmaz.

               Verdiğiniz sözü yapacak, yapamayacağınız sözü de vermeyeceksiniz. Söz verdiniz mi de ne pahasına olursa olsun yapacaksınız.

               Çalışkan ve dürüst, dürüst ve çalışkan insan istiyoruz. Dürüstsün ama çalışkan değilsin. Hiç önemin yok. Sen zamanı çalıyorsun. Çalışkansın da dürüst değilsin. O da olmuyor. Bunu yaşadıklarımdan öğrendim.

              İleriye dönük hesaplı yaşayacaksın. Hesapsız kasap elinde kalırmış masat. Hesabı kitabı yaparken, çok iyi düşüneceksin.

             Evime gittiğim zaman 'Ben bugün ne yaptım?' derim. O mesuliyeti hissedeceksiniz, hissedemezseniz bir yere varmanız mümkün değil.

             Karar vermek ve işi zamanında bitirmek çok önemli. Zaman satın alınamıyor. Alabilir misiniz? Mümkün mü? Dünyada öyle insanlar var ki, 100 milyar dolarları var.

             Zamanı satın alabilecek olsalar, servetlerinin hepsini de verirler.

             Başarı için, doğru zamanda ve zeminde harekete geçmek şart.

             Gözlemci olmak,  detayları incelemek lazım. Her şey detaydadır.

             Yaptığınız işe inanacak ve kurumunuza sahip çıkacaksınız. 'Ne yaparım da patron olurum' yerine 'Ne yaparım da işimde başarılı olurum' diye düşüneceksiniz. Çok çalışacaksınız. Ve dürüst olacaksınız. İşte size başarının anahtarları...

             Pist yuvarlak, koşarken ille de birinci olmayabilirsin,  ama bir adım geride olsan bile yarışta olmak seni bir yerlere götürür. Yarışlara katılmanı sağlar, şampiyonluklara oynarsın.

              Bir şeye sahip olmak kıymetini bilip hakkım vermekle olur.

SON OLARAK :  Önemli olan zirveye çıkmak değil, çıkılan zirveden geri inmemek.

MÜMİN SEKMAN'ın İnsan İsterse Azmin Zaferi Öyküleri Eserinden Alıntıdır...
www.kigem.com

http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=113233&sa=177267832
 

0 yorum:

d
d